Gezi yolu bu sefer, bu sayfanın da temellerinin atıldığı yer olan yıllardır rehber olarak gitmemin yanısıra kızkardeşimin de yaşadığı yer olan Gaziantep?e düştü. Daha önceleri gerek Gap turlarımın güzergahında olması gerek yine böyle özel ziyaretler dolayısıyla bolca gezme fırsatı bulduğum şehirde bu sefer turizme yeni kazandırılan ve benim henüz görme şansı bulamadığım yerlere gitmek istedim.
Artık ülkemizde havayolu ulaşımının gelişmesi üzerine sıkı takip yaparak indirimli bilet bulup iki günlük hatta günübirlik seyahat etmek tercih edilir oldu. Ben de bu şekilde bir tercih yapıp iki gün için geldiğim bu seyahatimde bahsetmeden geçemeyeceğim www.ucuzabilet.com u tercih ettim. Hatta satın aldığım havayolu iptal ettiği dönüş uçağımda bilgim haricinde beni başka uçağa almış. Tercih ettiğim başka uçuş olup olmadığı ve istediğim değişikliği yapabileceğim ucuzabilet.com tarafından aranmam sayesinde oldu. Bir dönem benim de bünyesinde çalıştığım şirketin bu denli hizmeti beni çok memnun etti.
Tabii bu demek değil ki sizleri diğer güzelliklerinden mahrum bırakacağım. İlk defa gidiyormuş gibi paylaşacağım sizlerle deneyimlerimi.
Gaziantepli yöneticilerin de öncülüğüyle turizme yeni kazandırılan eski Gaziantep evlerinin ayaktaki en güzel örneklerini görebileceğim mahalle ilk durağım olacak bu sefer. Burası şehir merkezine yürüme mesafesinde bulunan Bey mahallesi.
Dar sokakların etrafında konuşlanmış bu tamamen sarı renkteki taşlarla örülü evlerin içinde geçmişte neler yaşandığının hayalini kurmadan edemiyor insan. Şimdilerde butik otel, cafe ve müze olarak kullanılan bu evler den birisine giriyoruz sokaklarda dolaşırken. Gaziantep Oyuncak Müzesi giriş ücreti sadece sembolik 1 TL.
Büyüklerin çocukluk günlerine geri döndüğü küçüklerin ise daha oynayacak çok oyuncağımız varmış diyebileceği bir dünya burası. Dünyanın farklı ülkelerinden farklı yıllara ait oyuncaklar bizim çok ilgimizi çekti doğrusu. Evin zemin katında oluşturulan kronolojik mağara da ilgi çekici. Üst katlarda ise kuklalar, arabalar, bebekler, strateji oyuncakları bunlardan sadece bazıları. Gerisi müzede sizlerin ziyaretini bekliyor. Israrla tavsiye edeceğim bir değer burası.
Bu mahalledeki diğer müzeler ise; Kimya evi, Atatürk Müzesi, Etnografya Müzesi Bu güzel mahallede gezdikten sonra rotamızı yürüme mesafesinde bulunan tarihi çarşılara çevirdik. 10 dakika yürüdükten sonra hemen Gaziantep Kalesi?nin arka tarafında bulunan eskiden aynı işi yapan esnafların bir arada bulunduğu şimdi ise; eşsiz el emeği bakır işleri, Gaziantep?e özgü sedef kakmalı ahşap işleri, bölgeden toplanan antika eşyalar, binbir çeşit baharatların bulunduğu aktarlar, tabiiki Antep fıstığı sıklıkla karşımıza çıkanlar oluyor. Zincirli Bedesten ve Tütün Hanı gibi eski hanlar restore edilerek bugün turizme ve buradaki insanlara kazandırılmış durumda. Bu çarşıda uzunca vakit geçirmemek elde değil , zaman nasıl geçiyor anlamıyor insan. Bu eğlenceli çarşı oyalanması sonrası eğer acıkıp da buralarda ne yesem diye düşünürseniz; artık herkesin de bildiği bir tat olduğu için ismini paylaşmakta sakınca görmediğim.
Gaziantep'e gelenlere daha önce gidenlerin tavsiyede bulunduğu yer olan meşhur İmam Çağdaş tam da bu çarşıda bulunuyor. Gerek yerel yemekleri bulabileceğiniz gerek se leziz baklava çeşitlerini tadabileceğiniz yerlerden sadece bir tanesi bu köklü işletme. Tabii yedik içtik biraz gezelim dedik ve bu sefer de kale istikametine yönelip Gaziantep Kalesini gördük. Tercihe göre gezilebilecek bir yer burası. Şehrin arazi yapısı fazla yüksek alanlarla çevrili olmadığından kale de fazla yüksek olmayan bir tepeye inşaa edilmiştir. İçinde kazı çalışmaları yapılmakta dönem dönem.
Kale gezimizin ardından hemen yakınımızda bulunan yine Gaziantep'in sivil mimari örneklerini göreceğimiz sokaklardan birine giriyor ve Emine Göğüş Mutfak Müzesini geziyoruz. Tabelalar yardımıyla bu bölgede bahsettiğimiz yerleri kolaylıkla bulabileceğinizi belirtmek isterim. Günlerin de kısa olması sebebiyle zaten biraz geç çıktığımız gezimiz sonrasında akşama doğru soğuktan da korunmak amacıyla daha önce gezdiğimiz çarşılardan tekrar geçerek ellerimizde bu çarşıdan aldıklarımızla yine bölgede bolca tüketilen Menengiç kahvesini bizlere tanıtan ve sunan tarihi bir kahvehaneye Tahmis Kahvesine doğru Almacı pazarını geçerek eski buğday pazarına geliyoruz.
Tam karşımızda yüksek camlarıyla dışı taş bir bina bizlere merhaba diyor. 400 yıla yakın bir geçmişi olduğu söylenen kahveden içeri girdiğimizde ocakta kaynayan suyun buharı gözümüze ilk çarpan. Sonrasında giriş katı hatrı sayılır şekilde dolu olan ve masalarda domino, iskambil, tavla oynayan insanlarla dolu olan mekanda bizi bir hatırlı misafir edasıyla yüksek tavanlı bu binada bulunan asma kata buyur ediyorlar. Burada size sunulan içeceklerden dilediğinizi içebilirsiniz fakat eğer hiç denemediyseniz menengiç kahvesini tavsiye edeceğim. Afiyet olsun?..
Bugünkü gezimizin sonunda evde kız kardeşimin yaptığı yuvalama yemeği, soğan kebabı ve baklava ile vereceği ziyafete doğru yol alıyoruz.
İkinci ve son günümüzü Şehir merkezinde bulunan Zeugma Müzesi. Yeni binasına birkaç yıl önce taşınan eserler burada sergilenmekte. Müzeye girdiğimizde sunulan 3D görüntülü sunum müzeyi gezmeden önce ön bilgi amacıyla kayda değer bir hizmet. Eserlerin ne zamandan ve nereden geldiği giibi bilgiler anlatılmakta. Sunum sonrasında müzenin kendine özgü düzenlemesinde kendinizi gezmeye kaptırın derim. Müzedeki mozaikler ; tarihte Fırat Nehri kenarında kurulmuş olan Zeugma isimli kentinde yapılan kazılarda bulunmuş ve sergilenmektedir. Bu zengin sanat örnekleri yapıldığı zaman dilimi düşünüldüğünde bizleri şaşırtabilir. Çingene kız mozaiği ise müze ve Gaziantep ile adeta özdeşleşmiştir.
Müze çıkışı ise Gaziantep'e özgü el işi olan sedef kakma sanatının özenle yapıldığı bir sedef atölyesine gidip bu sanatın nasıl icra edildiğini bizzat yerinde görebilir ve satın alabilirsiniz. Bu işi yapan esnafların bir arada olduğu bir çarşı bulunmamasından dolayı şehrin çeşitli yerlerinde bulunan atölyelerden birisi müzeye yakın bir ara sokakta bulunmakta. Bizim uğradığımız atölye, Öz Hitit Sedef Atölyesi idi. Bugünün bu kadar kısa sürdüğüne bakmayın aslında Gaziantep'te yapacağımız gezi esnasında zaman yetmiyor çünkü gelmişken herşeyi yapmak her leziz yemeğin tadına bakmak istiyor insan. Günün bu saatten sonrasını biz de kah orada yemek yiyerek, kah burada baklava yiyerek geçirdik. Sizler için burada sıralayacağım yerler tamamen tarafımdan denenmiş olup hepsi birbirinin benzeri kalitede olan yerlerdir. Tercih etmek size kalmış. Sıralama herhangi bir değerlendirmeye göre yapılmamıştır.
Baklavacılar:
Koçak
İmam Çağdaş
Zeki İnal Şirvan
Yemek Nerede Yenir
Aşina Restoran
İmam Çağdaş
Kırkayak Antep Evi
Ciğerci Mustafa
Sahan Restoran
Gezi yolu nuz açık olsun.....
Yorumlar(0)